Eski Sayılar İçin

20090901

Yumuşakge Edebiyat Eylemi

Yaklaşık bir senedir Ankara’daki dergicilik faaliyetlerini takip ediyorum, özellikle de edebiyat dergilerini. Hemen hemen her dergiden haberdarım diyebilirim. İmkânlarım yettiğince alıp okumaya çalışıyorum. Maalesef her dergiyi her kitabevinde bulamıyorum. Bu sebeple Ankara’daki kitabevleri arasında Turhan, Vadi ve Birleşik’in ayrı bir yeri bende. Bu kitabevlerinde yeni çıkmaya başlayan her edebiyat dergisini; özellikle de genç arkadaşların kendi çabalarıyla çıkardıkları, çoğunluğu fotokopi yoluyla çoğaltılan dergileri bulmak mümkün. Son zamanlarda fotokopiyle çoğaltılan dergilerde epey bir artış söz konusu ama böyle dergilerin yanında yine genç arkadaşların çıkardığı bazı dergiler var ki; bu dergiler, gerek şekil gerekse içerik yönünden iyi diye nitelendirilen ve yıllardır çıkan pek çok dergiye taş çıkaracak nitelikte. Tabi bu sadece benim fikrim.

Geçtiğimiz ay yeni bir edebiyat dergisi mayıs-haziran sayısıyla raflardaki yerini aldı: Yumuşakge Edebiyat Eylemi. Raftaki onlarca derginin arasında kırmızı tonların hüküm sürdüğü kapağıyla dikkatimi çeken bu dergi, kapakta yer verdiği Rilke’nin sözüyle mest etti beni. Aylardır aradığım, beklediğim cevap buydu: “Evet, mümkündür.” Aylardır arkadaşlarımla birlikte Tûtî için uğraşıyorduk ama imkânsızlıklar yakamızı bir türlü bırakmıyordu. İşte bu hâldeyken “Ğ Dergisi” çıktı karşıma. Dergiyi aldım elime ve bir bir karıştırdım sayfaları. İşte ellerimde -eminim ki- pek çok imkânsızlığa rağmen çıkmış bir dergi vardı ve bu sıradan bir dergi değildi. Bir ses geldi: “Kapatıyoruz abi!” Dergiyi usulca kapattım, elimi cebime attım. Cebimde altı lira param vardı ve derginin fiyatı altı liraydı. Aldım. Eve yürüyerek gidebilirdim. Öyle de yaptım.

Derginin teknik kadrosunu Abdullah Faruk Gönüllü, Aykut Ertuğrul, Cihad Özsöz, Ömer Faruk Demirel ve İrem Ertuğrul oluşturuyor. 48 sayfa olan dergide şiirler çoğunlukta. Şiirlerin haricinde deneme, hikâye, eleştiri türünde yazılar yer almakta. Tolga Çokdeğer’in çizimleri ise dergiye ayrı bir hava katmış. Dergide “Genç yazarlar tedirgin mi?” başlıklı bir de “soruşturma” var. Çeşitli edebiyat dergilerinde yazan, editörlük yapan bazı genç yazarlara Türkiye’deki edebiyat dergiciliğine dair sorular yöneltilmiş. Genç yazarların verdiği cevaplar bir hayli ilginç doğrusu ve de dikkat çekici. Yedi farklı yazardan sorgulayıcı nitelikte, sıradan olmayan ve kaliteli cevaplar alınmış. Bu soruşturma, takdim yazısında belirttikleri karın ağrılarına destek verici nitelikte olmuş. Dikkati çeken bir diğer nokta ise derginin 32. sayfasını kaplayan ilan. Bu ilan, tüm dünya edebiyatına dair esprili bir yaklaşımı içinde barındırıyor ve akla Dublörün Dilemması, Tatlı Rüyalar gibi kara mizah türünde yazılmış kitapları getiriyor. Dergide, en sonda “Pinpon Hikâye” başlıklı -yine- ilginç bir bölüm var. Bunun kolektif roman çalışması olduğunu yazıyorlar. Derginin 21.sayfası ise -küçük bir not dışında- boş bırakılmış. Bu sayfalarını da (daha sonraki sayıları için) yazılarını el yazısıyla gönderen arkadaşlara ayırmışlar. Bir sayfalarına ise Rilke’nin (Brigge’nin Notları’ndan) iki paragraf uzunluğunda bir yazısını koymuşlar. Diğer dergilerden ayrı olarak, derginin başında yer alan “Üç Gün Masalı” başlıklı yazı, tefrika hâlinde yayımlanacakmış. Genel olarak dergi, (tüm yazılarını buna dâhil edebiliriz) okunmaya değer, iyi denebilecek yazıları içinde barındırıyor. Bu arada takdim yazısında ise karın ağrılarından bahsetmişler, edebiyat dergiciliğine dair -benim de hem fikir olduğum- doğru tespitlerde bulunmuşlar. Fikirlerini destekleyecek bir de eylemde bulunmuşlar. Dergide yer alan yazıların sahiplerine -şimdilik- 10 lira telif hakkı veriyorlar. Unutmadan söyleyeyim, -kanımca- dergideki yazarların birkaçı takma isim kullanıyor.

Her şeyiyle ilginç ve -hakkıyla- okunmaya değer bulduğum “Yumuşakge” hakkındaki naçizane fikirlerimi burada sonlandırmadan evvel dergide yer alan Murat Murat’ın “Taşlar” isimli şiirinden küçük bir bölüme yer vermek istiyorum: “sözlerim vardı bir tek artık senin olsunlar / bilir misin sevgilim ölmek susmakla başlar…”

Mehmet Selim Özban

Hiç yorum yok:

Yazıların sorumluluğu yazı sahiplerine ait olup, yapılan alıntılarda kaynak göstermek zorunludur. Katılım ve telif bilgisi için lütfen bakınız: http://alti-icerik.blogspot.com/2009/01/alti-numara-e-dergisi-katilim-ve-telif.html

6 Numara'nın fotoğrafçısı olmak ister misiniz?

Öykülerimiz ve kapak tasarımımız için fotoğraflarını bizimle paylaşmak isteyenler için başvuru adresimiz: bilgi@6numara.net

iletişim için

her türlü öneri/şikayet/yazı için: bilgi@6numara.net