Mai ve Siyah çoğumuz için lisede okutulan o sıkıcı kitaplardan biridir sadece. Genelde özetini okunur ya da daha da kolaya kaçarak okuyandan dinlenilir. Oysa edebiyatla özel olarak ilgilenen hayalperest öğrenciler için özel bir kitaptır Mai ve Siyah. Çünkü baş karakter Ahmet Cemil bir yerden tanıdıktır: kendilerinden!
Edebiyat tarihçileri tarafından Servet-i Fünun devrinin en önemli ismi kabul edilen Halit Ziya, Tanpınar’ın da dediği gibi bir devrin romanını yazmıştır Mai ve Siyah’ta. Dönemin kadınlarını, sokaklarını, eğlence anlayışını, geleneklerini ve en önemlisi basın hayatını anlatır bize roman. Biz de böylece aslında durumun günümüzden pek de farklı olmadığını görürüz. Özellikle de basın hayatında.
Babası ölünce ailesine bakmak zorunda kalan Ahmet Cemil’in para kazanmak için sahip olduğu tek yetenek edebiyattır. Önce edebi değeri olmayan berbat hikayeler çevirmek zorunda kalır sonra da bir gazetede işe alınır. Bu dünyada tutunabilmek için başyazarla iyi geçinmek zorunda olduğundan şikayet eder. Maaşı yetmediği için özel ders vermek zorunda kalır. Yani tıpkı günümüzdeki gibi edebiyat para etmez.
Mai ve Siyah’ın devrin diğer romanlarından ayrılmasının sebebi de aşka değil işte bu sosyal konulara eğilmesidir. Servet-i Fünun döneminin en büyük sorunu eski-yeni çatışmasından kaynaklanır. Halit Ziya da, Ahmet Cemil’in ağzından kalem arkadaşlarının savunmasını verir romanda. Yenicilere yöneltilen tüm eleştirileri cevaplar, kendi edebiyat anlayışlarını uzun uzun anlatır. Fakat Ahmet Cemil için, bu edebi savaş da tıpkı diğer hayalleri gibi hüsranla sonuçlanacaktır.
Kitabını bir kitapçı vitrininde görmeyi hayal eden Ahmet Cemil’in marazi cümlelerine kapılan okuyucu için bu hüsran kendi hüsranı gibi gelir. İnci Enginün de tüm bu hüsranları bir sebebe bağlar: para. Çünkü Ahmet Cemil’i en yakın arkadaşı Hüseyin Nazmi ile karşılaştıran Halit Ziya, hemen hemen aynı hayallere ve eğitimlere sahip olan bu iki genç için farklı sonlar hazırlamıştır. Kenan Akyüz’ün dediği gibi Hüseyin Nazmi’nin sahip oldukları, Ahmet Cemil’in sahip olmak istedikleridir.
Bir yanda ait olduğu akımın şiddetle savunmasını veren Halit Ziya, bir yandan yenilgiyi kabul eder gibi Ahmet Cemil’i her şeyi bırakarak uzaklara yollar. Bize de şunu kabullenmek kalır geriye: edebiyatla para değil; parayla edebiyat yapılır.
Deniz Depe, TDE, 3.Sınıf
Eski Sayılar İçin
20080322
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yazıların sorumluluğu yazı sahiplerine ait olup, yapılan alıntılarda kaynak göstermek zorunludur. Katılım ve telif bilgisi için lütfen bakınız: http://alti-icerik.blogspot.com/2009/01/alti-numara-e-dergisi-katilim-ve-telif.html
6 Numara'nın fotoğrafçısı olmak ister misiniz?
Öykülerimiz ve kapak tasarımımız için fotoğraflarını bizimle paylaşmak isteyenler için başvuru adresimiz: bilgi@6numara.net
iletişim için
her türlü öneri/şikayet/yazı için: bilgi@6numara.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder