( SEN) Ferhan ve (O) Diren’e…
…Yoktur hikâyesi olmayan hiçbir şiir. Fırtına sonrası avucumda biriktirdiğim sözcüklere yüz sürdüm. O, yazdığı son mektubunda SEN’e: ‘‘Bana öyle geliyor ki, bu kızgın havalar sizin oraların karlarını eritemedi; yollar mı kapalı yoksa sıcaklar mı engel bana yazmana. Bana öyle geliyor ki, yüreğin o kadar büyümüş de umursamıyor artık özlemleri ya da özleme barınak mı olamıyor.’’ Vardır her şiirin bir hikâyesi…
…Yoktur hikâyesi olmayan hiçbir şiir. Fırtına sonrası avucumda biriktirdiğim sözcüklere yüz sürdüm. O, yazdığı son mektubunda SEN’e: ‘‘Bana öyle geliyor ki, bu kızgın havalar sizin oraların karlarını eritemedi; yollar mı kapalı yoksa sıcaklar mı engel bana yazmana. Bana öyle geliyor ki, yüreğin o kadar büyümüş de umursamıyor artık özlemleri ya da özleme barınak mı olamıyor.’’ Vardır her şiirin bir hikâyesi…
SEN: Çulpan
—Kan ve tufan
dudaklarımda yosun tutmuş masalın yorgun kaçağı
kaç sınır taşı dikildi aranıza / üstünde adınız kazılı
kirlenen şubatlarınıza inatla çiseledin gökyüzünün vadilerinde
düş ninnisiyle çekildiğin her uykuya neşter vuruldu
ellerinden mor bir kan damladı geceye
cinlerini evcilleştirdin yüreğinde / bıçak uysallığında
akrep yalnızlığı ömrün soluksuzluğunu öptü uzaklardan
çıkınında tanımadığın suretlerle düştün yollarauçuştu yüreğindeki serçeler / yalın bir çıplaklıkla koynunda beslediğin
yanında ölüm kaldı sadece / cellat kuşatması bozkır gözlerinde hüznün
kör bir katil / yüreğin kanattı cumaları hiç üşütmeden
SEN uçurumlar büyütürken O’nun yokluğuyla / BEN
köprü yaptım kendimi içimdeki buzulları eriterek
—Kan ve tufan
dudaklarımda yosun tutmuş masalın yorgun kaçağı
kaç sınır taşı dikildi aranıza / üstünde adınız kazılı
kirlenen şubatlarınıza inatla çiseledin gökyüzünün vadilerinde
düş ninnisiyle çekildiğin her uykuya neşter vuruldu
ellerinden mor bir kan damladı geceye
cinlerini evcilleştirdin yüreğinde / bıçak uysallığında
akrep yalnızlığı ömrün soluksuzluğunu öptü uzaklardan
çıkınında tanımadığın suretlerle düştün yollarauçuştu yüreğindeki serçeler / yalın bir çıplaklıkla koynunda beslediğin
yanında ölüm kaldı sadece / cellat kuşatması bozkır gözlerinde hüznün
kör bir katil / yüreğin kanattı cumaları hiç üşütmeden
SEN uçurumlar büyütürken O’nun yokluğuyla / BEN
köprü yaptım kendimi içimdeki buzulları eriterek
O: Keyvân
—Yankı ve buz
demirparmaklık ötesi fener gözleri
kapanan kapılar ardında yuvalanmış
pencereler aradı / firarperest yokluğunu güneşe çıkaracak
hatıraları yaprak döktü / gözyaşları ranzasından kaykıldı koridorlara
düşlerini akıttı gözlerinin akına / SEN serin uykulardayken
taştan gemiler yüzdürdü yüreğinin sırça denizinde
sesin suskuyla anlam devşirdiği anlarda
yüreğine çaput bağladı karaçarşambalara inatla
cumalara taptı e-tipi mektuplarındagözlerinin kıyısında birikirken kevgir huzmeleri
BEN tüneller kazdım dilimin hayal gücüyle
murdar dizelerim dolaştı tel örgülerine
—Yankı ve buz
demirparmaklık ötesi fener gözleri
kapanan kapılar ardında yuvalanmış
pencereler aradı / firarperest yokluğunu güneşe çıkaracak
hatıraları yaprak döktü / gözyaşları ranzasından kaykıldı koridorlara
düşlerini akıttı gözlerinin akına / SEN serin uykulardayken
taştan gemiler yüzdürdü yüreğinin sırça denizinde
sesin suskuyla anlam devşirdiği anlarda
yüreğine çaput bağladı karaçarşambalara inatla
cumalara taptı e-tipi mektuplarındagözlerinin kıyısında birikirken kevgir huzmeleri
BEN tüneller kazdım dilimin hayal gücüyle
murdar dizelerim dolaştı tel örgülerine
BEN: Kiyân
—Ses ve et
tenim tuz katmanı emziremedim ırmakları
ellerimde kayıp bir kürede ararken kendimi
karanlığın ve perilerin ışığıyla yıkandı gözlerim
ketum bir açlıktım / bir dilim toprak
şaman sözlerinde arya / bir yudum gökyüzü
tarihin ateşi eritirken balmumu sözcüklerimi
aşk için ölmenin gerektiği yerde
dizeler akıttım yüreğimin oluğundan aşkınıza ki
her aşk kendini kutsar şiirde
zamanın parmak ucunda ruhum kuşa dönüşürken / bir gün
anlayacaksınız /ustalar neden ölür bal satarken
—Ses ve et
tenim tuz katmanı emziremedim ırmakları
ellerimde kayıp bir kürede ararken kendimi
karanlığın ve perilerin ışığıyla yıkandı gözlerim
ketum bir açlıktım / bir dilim toprak
şaman sözlerinde arya / bir yudum gökyüzü
tarihin ateşi eritirken balmumu sözcüklerimi
aşk için ölmenin gerektiği yerde
dizeler akıttım yüreğimin oluğundan aşkınıza ki
her aşk kendini kutsar şiirde
zamanın parmak ucunda ruhum kuşa dönüşürken / bir gün
anlayacaksınız /ustalar neden ölür bal satarken
NOT: Çulpan ( Venüs )
Keyvân ( Satürn)
Kiyân ( yıldız, merkez )
Musa Bilik
[fotoğraf fotokritik.com'dan alınmıştır.]
Keyvân ( Satürn)
Kiyân ( yıldız, merkez )
Musa Bilik
[fotoğraf fotokritik.com'dan alınmıştır.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder