Eski Sayılar İçin

20090118

Şiir ve Eleştiri

[Bu yazı 31 Aralık 2008 tarihli Zaman Gazetesi'nden alınmıştır.]

Eleştiri tarihimizi Divan edebiyatının 'şuara tezkireleri' ile başlatanlar var. Elbette, tezkire'lerdeki biyografilerin içerdiği sübjektif ve değer yargısı içeren bölümleri 'eleştiri' sayarsak! O nedenle de Tanzimat eleştirisi, Şinasi'nin 'Fatin Tezkiresi'nin yeniden basımı konusundaki yaklaşımı ile objektif sayılabilecek bir nitelik kazanır.Ama bilindiği gibi, Tanzimatçılar, 'tenkid' kavramını değil, eleştirinin, yapıtın olumsuz yönlerini sergilemek anlamında 'muaheze' kavramını tercih etmişlerdir. Batılı anlamda 'edebî tenkid'in ise Servetifünûncular aracılığıyla özellikle Hypolitte Taine ve Sainte-Beuve etkisinin ağır bastığı pozitivist ve bir anlamda (özellikle de Taine bağlamında!) ırkçı bir eleştiriyi öne çıkardığı görülür;- Servetifünûn'un önde gelen eleştirmeni Ahmet Şuayb'ın Taine ile ilgili çekincelerini unutmadan elbette...Şiir eleştirisi ise Tanzimat'la birlikte, bir yapıt ya da bir şiir üzerinden değil, bir tür üzerinden yapılır. Ziya Paşa'nın 'Şiir ve İnşa'sı ile başlayan Divan edebiyatı eleştirisi, Cumhuriyet döneminde Abdülbaki Gölpınarlı'nın 'Divan Edebiyatı Beyanındadır'ı ile neredeyse birebir tekrarlanır. Divan şiirinin, Victoria Holbrook'un deyişiyle, 'görünmez' kılınması sürecidir bu! (Ayraç içinde belirteyim: Tanzimat ve Servetifünûncuların Divan Edebiyatı'na bakışı üzerine son derece değerli ve kuşatıcı bir çalışma, Dr. Erdoğan Erbay'ın 'Eskiler ve Yeniler' adlı doktora tezidir. Elbette, Prof. Dr. Bilge Ercilasun'un 'Servet-i Fünûn'da Edebî Tenkid'ini ve Dr. Hacer Gülşen'in 'Milli Mücadele Dönemi Edebiyatında Edebi Tenkid'ini unutmadan!)Cumhuriyet döneminde şiir eleştirisinden söz ederken ise ilk akla gelenler Ataç'ın izlenimci eleştirileri, Mehmet Kaplan'ın 'şiir tahlilleri', Fethi Naci'nin, Asım Bezirci'nin Marksist eleştirileri ya da Hüseyin Cöntürk'ün 'Yeni Eleştiri' ('New Criticism') tarzı yazıları. Marksist ve Yeni Eleştiri dışında teorik hiç eleştiri yok!1990'lardan sonra, şiir eleştirisi yerini, 'şiir okuma'ya bıraktı. 'Okuma', şiir yorumlamaya ilişkin hermenötik ufkun genişlemesi anlamına geliyordu. Salt şiir okumak üzere üretilmiş olan teoriler (mesela: Michael Riffaterre'in Semiyotik Kuramı) ile eleştirinin, edebiyatın içinden ve salt retorik araçlarla (metafor, metonimi) yapılması demekti. Psikanalitik eleştiri, Lacan'ın Freud'un 'yoğunlaştırma' ve 'yerdeğiştirme' kavramlarını Jacobson'un metafor ve metonimi kavramlarıyla birebir ilişkilendirmesiyle, bir 'rüya metni' olarak okunmasını sağladı. Lacan örneğinden yolaçıkarak, bu kez Marx'ın 'Tarih' ve 'İdeoloji' kavramlarıyla, metonimi ve metafor kavramları arasında mütekabiliyet ilişkisi kurup Marx'çı şiir okunmasına hem edebî hem de teorik (bilimsel) bir açılım kazandıran çalışmalar da oldu. Postkolonyal ve Feminist okumaların teoriyle, edebî retorik araçlar arasında ilişkiler kurarak gerçekleştirilmesi için yapılan araştırmalar da, bildiğim kadarıyla, sürüyor.Şiir eleştirisi alanında her şey, asıl şimdi başlıyor.

Hilmi Yavuz

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=790043

Hiç yorum yok:

Yazıların sorumluluğu yazı sahiplerine ait olup, yapılan alıntılarda kaynak göstermek zorunludur. Katılım ve telif bilgisi için lütfen bakınız: http://alti-icerik.blogspot.com/2009/01/alti-numara-e-dergisi-katilim-ve-telif.html

6 Numara'nın fotoğrafçısı olmak ister misiniz?

Öykülerimiz ve kapak tasarımımız için fotoğraflarını bizimle paylaşmak isteyenler için başvuru adresimiz: bilgi@6numara.net

iletişim için

her türlü öneri/şikayet/yazı için: bilgi@6numara.net