Eski Sayılar İçin

20080627

Dünden Önceki Gece

Sevgili,

Bugün sensizliğimin kaçıncı günü bilmiyorum. Artık hiçbir şeyi sayamaz ve anlayamaz oldum. Yalnız kaldığım zamanlarda eski güzel günleri düşünüp hayıflanıyorum. İlk tanıştığımız günü bile zihnimin arşivlerinde bulup hayal dünyamda izleyip duruyorum. Sana sürekli olarak yazıyorum, ama bir türlü cevap alamıyorum. Ben sana bu kadar kötü ne yaptım ki ? İşte bunun yanıtını arayıp duruyorum aylardır. Bulabildiğim bir cevap yok. Aslında sensizlik o kadar da kötü değilmiş. Bu yalanı kendime defalarca söyledim. Gündüz saatlerinde hiç bir sorun yok. Geziyorum, tozuyorum, arkadaşlarla konuşuyorum. Fakat güneş siyah perdenin arkasına saklanıp da yüzünü göstermediği zaman öyle bir hüzün basıyor ki beni. Sana dair elimde hiçbir şey olmaması da cabası. Evet bakıp hatırlayabileceğim bir fotoğrafın bile yok. Onları da aldın benden. Ruhuma nasıl bir işkence yapma çabası içindeydin bilmiyorum ama emin ol başarılı oldun. Bazen ciğerlerim ağrıyana kadar alkol alıyorum. Geçmişin de geleceğin de taa... diyip beynimi kundaklıyorum. İçeride hayatıma dair ne varsa yanıyor o an için. Fakat küllerin arasından tekrar sen doğuyorsun. Ateşimde bile seni yok edemiyorum. Ben sana zerre kıyamazken sen nasıl kıydın bana? Sen hiç bilir misin yalnızlık ne demek ? Hüzün ne demek ? Nereden bileceksin. Sen ki "elimi sallasam ellisini bulurum" diyen, hüznü nerden bilecek ? Ben senin elini tutarken izin isteyecek kadar saf sevdim seni... Evet çok saçmaydı. Tam bir piç gibi yaşamalıydım aşkı. Elini tutarken izin istemekten ziyade seni öperken de elim ayağım rahat durmamalıydı. Değil mi ? Beceremedik işte... Ama emin ol bu yıktığın hayal dünyasını tekrar yapıştıracağım. Başka birisi gelip onu yıkana kadar senin çatlattıkların olacak yüreğimde. Ve emin ol günün birinde başka biri seni hayal kırıklığına uğratıp kalbini tuz buz edince ne hissettiğini görüp güleceğim. Doğru ya sende kırılacak kalp bile yok. Olsaydı bir nebze sevmeye çalışırdın sen de. Egondan başka neyin var? Unutmadan söyleyeyim "geleceği görme" kabiliyetin vardı değil mi ? Keşke bazı şeyleri öngöreceğine, yaşayarak görseydin... Kendi kafanda kurduğun o "gelecek"te sana ömür boyu mutluluklar....

Mert Uzbay, Turizm ve Rehperlik

fotoğraf, fotokritik.com'dan alınmıştır.


mertuzbay@gmail.com



3 yorum:

Adsız dedi ki...

İnsanın her okuduğunda kendisine yazılmış olmasını istediği bu yazıda yaşanmışlık varsa olayın kahramanını merak etmemek elde değil, hatta insan o kahramanın yerinde olmak istiyor. Eğer terk edilmişliği yaşatan, egoları zirvede biri olmasaydı bu ben olabilir miyim diye düşünürdüm. Yazar bu yorumu okuyacak mı bilinmez ancak kaleminin böyle güçlü olduğunu görmek şaşırtıcı ve bir o kadar takdire değer.

editör dedi ki...

yazarına ulaşmak için: mertuzbay@gmail.com

Adsız dedi ki...

herkes olmaması gerektiği şekilde olmadığından yakınıyor. belki de yanlış kişiler yanlış hayatların tam ortasına yerleşip hiç gitmiyor. asla layık olmadıkları baş köşeye kuruluyorlar ve o kalbin sahibi ise en boktan yerde -oysa ki asla layık değildi oraya- bir ömür kalakalıyor....

Yazıların sorumluluğu yazı sahiplerine ait olup, yapılan alıntılarda kaynak göstermek zorunludur. Katılım ve telif bilgisi için lütfen bakınız: http://alti-icerik.blogspot.com/2009/01/alti-numara-e-dergisi-katilim-ve-telif.html

6 Numara'nın fotoğrafçısı olmak ister misiniz?

Öykülerimiz ve kapak tasarımımız için fotoğraflarını bizimle paylaşmak isteyenler için başvuru adresimiz: bilgi@6numara.net

iletişim için

her türlü öneri/şikayet/yazı için: bilgi@6numara.net