
Bir kitabın sizi neden etkilediğini anlamak için pratik cümleler vardır, Allah bilir kaç senedir kullanılagelen: ‘aynı beni anlatıyor’ mesela. Onun dışında sizi uykusuz bırakacak kadar sürükleyici olması, hayretten küçük dilinizi yutturacak kadar şaşırtıcı bir sonla bitmesi, depresyona sokacak kadar marazi olması da kullanılan sebeplerden.
Dublörün Dilemması için ‘aynı benim başımdan geçenler’ diyebilecek biri olamayacağına göre (yine de insanoğluna belli olmaz), kuru bir yorum olarak ‘eğlenceli bir macera’ diyebiliriz. Sude bana kitabı önerdiğinde, ‘neyi anlatıyor?’ demiştim, malum buradan bilmem nereye kadar uzayıp giden bir okunacaklar listesine sıkıştıracağıma göre harcadığım vakte değmesi farzdı. ‘Sadece oku’ deyince de zaten ertesi gün siparişi vermiştim bile. [Kitapçıya yolunuz düştüğünde almasanız bile bu kitabı bulup kapağındaki seri ilanları okumanız şiddetler önerilir]
İtiraf edeyim sayfa başındaki epigrafları başta ciddiye aldım. Zaten roman boyunca başlıklar, alt başlıklar, epigraflar, isimler en az olayın kurgusu kadar ince bir zekanın ürünü gerçekten ve kelimelerin bir yazarın elinde nasıl oyuncak olduğuna dair en eğlenceli örnekler bunlar sanırım. [Fuzuli’nin beyitlerini saymazsak (!)]
Hala kitabın ne anlattığı hakkında tek kelime etmediğimin farkındayım, etmeyeceğim de zaten. Beğendiğim cümlelerden birkaç tanesini ekleyeceğim alta, Sude’yi de taklit edeceğim:
‘sadece okuyun.’
Belki siz de ‘böyle bir kitabın yazıldığına inanamayacaksınız’ .
-Orhan Gencebay çalarken arabadan inilmez kaptan.
-Hayatta başarılı olmanın iki yolu olduğu söyleniyor: 1]Şanslı olmak. 2]Hile yapmak. Bense dayanıklı olmayı tercih ederim.
-Karşımızdaki herkes, biz beğenelim beğenmeyelim, bizi icat eder.
-Kendi acılarımız bizi başkalarının yalanlarından daha çok yanıltabilir.
-Mühim olan, problem çıkarmaktı; çözüm nasılsa bulunurdu.
-İnsan, ne ise o olduğunu inkar eden yaratıktır.
-Aşk hayalin çocuğu, hayal kırıklığının annesidir.
-Hiçbir aşkta umuda yer, sebebe lüzum yoktur.
-Yanılgılarımızın çoğu, düşüneceğimiz yerde duygulanmak ve duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar.
-Cennet ve cehennem hakkında ileri geri konuşmam, çünkü her ikisinde de dostlarım var.
[herkes bu kitabı okusun muydu? Evet evet okusundu.]
sude’ye sevgilerle….
Deniz Depe, TDE 3. Sınıf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder